Sanat - Sanat Dalları
Eski Mısır uygarlığından kalma, aslan bedenli, kadın başlı ve kanatlı heykel. Eski Mısır sanatında, Sfenks bazen bir tanrı, bazen de bir krallık efijisi olarak görülmüştür. Gücü çoğunlukla, pençeleri arasında, yere serilmiş bir insan tutmasından anlaşılır. Sözgelimi, Teb'deki bir mezarda bulunan sakallı bir Sfenks'in bir pençesi altında üç adam yatmaktadır. Çok sayıdaki Sfenks arasında en ünlüsü, Gize'deki büyük Sfenks'tir. İkinci Teb İmparatorluğu (İ.Ö. XVI. yy. - XI. yy.) döneminde tören alaylarının geçtikleri büyük yolların her iki yanında boydan boya sıralanmış olan heykeller de çoğunlukla Sfenks olarak adlandırılır. Sfenks görüntüsü Yunan mitolojisinde büyük ölçüde zenginleşmiştir. İlk örneğine Yunan ozanı Hesiodos'ta raslânır; ona göre Sfenks, köpek Geryon ile canavar Ekhidna'mn çocuğudur.
OİDİPUS VE SFENKS
Sfenks ve Oidipus efsanesi, Sfenks' in Yunan mitolojisindeki önemini gösterir. Sfenks ya Hera, ya Ares ya da Hades tarafından, Boiotia'nm altını üstüne getirmek üzere gönderilmiş bir beladır. Ekhidna ve Typhon'un kızı olan bu dişi canavar, bir kayalık üstünde uluyarak korkunç bir sesle anlaşılmaz'sözler söyler; yanından geçen ve sorduğu soruyu yanıtlayamayan her canlı yaratığa önce saldırır, sonra da parçalayıp yer. Thebai halkı (burada kuşkusuz Yunanlıların Thebai kenti söz konusudur) bu canavardan nasıl kurtulacaklarını bilemezken Oidipus çıkagelir; Sfenks, Oidipus'un yolunu keserek ona şu soruyu sorar: "Tek sesli olan ve öbür varlıklar arasında eşi bulunmayan, önce dört, sonra iki, daha sonra da üç ayak üstünde duran ve ne kadar çok ayağı varsa o kadar güçsüz olan varlık hangisidir?" Oidipus bunu, "İnsan" diye yanıtlar; çünkü insan, çocukken dört ayak üstündedir (yani emekler), olgunlaşınca iki ayağı üstüne kalkar, yaşlanınca da iki ayağı üstünde bastonuna yaslanarak yürür. Bu yanıt üstüne düşkırıklığma uğrayan Sfenks, bir efsaneye göre tepesinde bulunduğu kayalıktan kendini aşağı atar, bir başka efsaneye göre de Oidipus tarafından mızrakla öldürülür. Bütün bunların ötesinde, Sfenks, her şeyden önce, bir mezar simgesidir; mezarlarda ya da gömütlüklerde bulunan pek çok parçanın bir başka açıklaması da yoktur. Genellikle bir sütunun tepesine tünemiş olan Sfenks, mezar üstünde yer alan simgelerden biridir. Ama bu temadan hareketle, rolü değişebilmiştir. Sfenks'in, pençeleri arasında bir insan bulunan Doğu' ya özgü görünümü, giderek mezarlık şeytanı ve ölümün yardımcısı olan Sfenks'in doğmasına yol açmıştır; bazı anıtlar da zaten bu anlamı yansıtırlar; bu nedenle de Milo'da bulunmuş bir kabartmada, Sfenks, pençeleri arasında bir insan figürünü kaçırırken gösterilmiştir. Çoğunlukla Sfenks görüntüsü bir mezar üstüne Apotropaion (yani ölünün ruhunun koruyucusu) olarak konmuştur.
Alıntıdır...
Eski Mısır uygarlığından kalma, aslan bedenli, kadın başlı ve kanatlı heykel. Eski Mısır sanatında, Sfenks bazen bir tanrı, bazen de bir krallık efijisi olarak görülmüştür. Gücü çoğunlukla, pençeleri arasında, yere serilmiş bir insan tutmasından anlaşılır. Sözgelimi, Teb'deki bir mezarda bulunan sakallı bir Sfenks'in bir pençesi altında üç adam yatmaktadır. Çok sayıdaki Sfenks arasında en ünlüsü, Gize'deki büyük Sfenks'tir. İkinci Teb İmparatorluğu (İ.Ö. XVI. yy. - XI. yy.) döneminde tören alaylarının geçtikleri büyük yolların her iki yanında boydan boya sıralanmış olan heykeller de çoğunlukla Sfenks olarak adlandırılır. Sfenks görüntüsü Yunan mitolojisinde büyük ölçüde zenginleşmiştir. İlk örneğine Yunan ozanı Hesiodos'ta raslânır; ona göre Sfenks, köpek Geryon ile canavar Ekhidna'mn çocuğudur.
OİDİPUS VE SFENKS
Sfenks ve Oidipus efsanesi, Sfenks' in Yunan mitolojisindeki önemini gösterir. Sfenks ya Hera, ya Ares ya da Hades tarafından, Boiotia'nm altını üstüne getirmek üzere gönderilmiş bir beladır. Ekhidna ve Typhon'un kızı olan bu dişi canavar, bir kayalık üstünde uluyarak korkunç bir sesle anlaşılmaz'sözler söyler; yanından geçen ve sorduğu soruyu yanıtlayamayan her canlı yaratığa önce saldırır, sonra da parçalayıp yer. Thebai halkı (burada kuşkusuz Yunanlıların Thebai kenti söz konusudur) bu canavardan nasıl kurtulacaklarını bilemezken Oidipus çıkagelir; Sfenks, Oidipus'un yolunu keserek ona şu soruyu sorar: "Tek sesli olan ve öbür varlıklar arasında eşi bulunmayan, önce dört, sonra iki, daha sonra da üç ayak üstünde duran ve ne kadar çok ayağı varsa o kadar güçsüz olan varlık hangisidir?" Oidipus bunu, "İnsan" diye yanıtlar; çünkü insan, çocukken dört ayak üstündedir (yani emekler), olgunlaşınca iki ayağı üstüne kalkar, yaşlanınca da iki ayağı üstünde bastonuna yaslanarak yürür. Bu yanıt üstüne düşkırıklığma uğrayan Sfenks, bir efsaneye göre tepesinde bulunduğu kayalıktan kendini aşağı atar, bir başka efsaneye göre de Oidipus tarafından mızrakla öldürülür. Bütün bunların ötesinde, Sfenks, her şeyden önce, bir mezar simgesidir; mezarlarda ya da gömütlüklerde bulunan pek çok parçanın bir başka açıklaması da yoktur. Genellikle bir sütunun tepesine tünemiş olan Sfenks, mezar üstünde yer alan simgelerden biridir. Ama bu temadan hareketle, rolü değişebilmiştir. Sfenks'in, pençeleri arasında bir insan bulunan Doğu' ya özgü görünümü, giderek mezarlık şeytanı ve ölümün yardımcısı olan Sfenks'in doğmasına yol açmıştır; bazı anıtlar da zaten bu anlamı yansıtırlar; bu nedenle de Milo'da bulunmuş bir kabartmada, Sfenks, pençeleri arasında bir insan figürünü kaçırırken gösterilmiştir. Çoğunlukla Sfenks görüntüsü bir mezar üstüne Apotropaion (yani ölünün ruhunun koruyucusu) olarak konmuştur.
Alıntıdır...